Gelenegimizde icaz ve nazim teorisyenleri tarafindan iddia edildigi gibi Kuranin kelime ve terkipleri, ibare ve ifadeleri mean, beyan ve bed sahasina iliskin dil, üslup ve anlatisi gercekten tarihüstü, olaganüstü, harikulade ve fevkalade bir yapida midir Daha dogrusu 7 yüzyil Araplarin, fesahat ve belagat ustalarinin bilmedikleri, görmedikleri, asina olmadiklari, lisanlarinin üstünde ve ötesinde, mucizevi bir uyum ve dizimde bir kelam midir yoksa o günkü Araplarin bildikleri, tatbik ettikleri, mahir ve uzman olduklari yerel, bölgesel ve tarihsel dil kalip ve kullanimlari, sözlü ve yazinsal dil adetleri üzere mi, karsilikli konusma hivar diyalog ve hitaplarinda, üstünlük yarislarinda, cedel ve tartismalarinda, mevcut Arap üsluplarina ve onlarin yöntemlerine göre mi nazil olmustur Iste bu tür soru ve sorunlara cevap arayan bu arastirmada mean, beyan ve bed basliklari altinda Kuran dilinin kültürel-antropolojik dogasi irdelenmektedir.