Isigin hakikati nedir Isik-renk iliskisi nasil kurulur Rengin mahiyeti nedir Bu sorulara tarih boyunca cevap aranmistir. Hem gökkusagi ve hale gibi dogada gözlemlenebilen isik yanilsamalari üzerinden hem de algilanan nesneden bagimsiz bir fenomenin kendi felsefibilimsel icerimleriyle bu sorulari cevaplamaya calisan farkli medeniyetler, topluluklar, farkli düsünce ekolleri olmus ve bunlar, genel kaidelerini isiga dair cevaplarina yansitmislardir.
Osmanli klasik dönem bilim hayatinda, optige, daha özelde görsel algiya ve rengin mahiyetine duyulan ilgi, gökkusagi ve haleyi aciklamaya calisan pek cok müstakil risalenin yazilmasini saglamistir. Isigin yapisi, isik cesitleri, renklerin mahiyeti ve meydana gelisi, isik-renk iliskisi ve karanligin mahiyeti gibi konulari tartisan Osmanli bilginleri, bu yogun tartisma atmosferi icerisinde isiga dair farkli yaklasimlarin kapisini araladigi epistemolojik problemlere cevaplar sunmayi ümit etmistir.
Bu eserin diger bir önemli yani da 1300-1600 dönemi Osmanlisinda gökkusagina dair sunulan aciklamalarin bilimsel degerini irdelerken, sadece tarihsel arka plana dikkat etmekle yetinmeyip her problemin modern bilim acisindan da ne ifade ettigini, modern fizik literatürüne basvurarak aciklamaya calismasidir. Mefhumu yeterli derecede anlasilamayan bir konunun tarihsel acidan öneminin de eksik olacagini savunan bu calisma, problemin tarihsel sürecini aciklamadan önce problemin günümüz fizigi acisindan ne ifade ettigine deginme yolunu izlemistir.