Herkes onu telefon ekranlarindan taniyordu. Kusursuz paylasimlari, pariltili hayati ve her gün daha da büyüyen bir takipci kitlesi Ama Su Kalenderin dünyasi, yansittigi o filtreli görüntülerin aksine cok daha karanlikti.
Takipcilerinin sandigi renklerde bir hayati yoktu onun. Icinde hep var olan hezeyanlarin rahatsiz edici cigliklariyla yasiyordu o imrenilen hayatini. Her seyin en dogrusu ve en adaletlisi, onun kendi kadim yasalari üzerine insa edilmeliydi.

Siz seversiniz sevmezsiniz; kendine göre dogrulari olan bir kadin Su Kalender. Sosyopa-tligini ve tehlike arz eden predatör kimligini asla fark ettirmeyen bir sosyal medya fenomeni kendisi.
Bu kitapta, onun icindeki beton bloklarin nasil bir tsunamiyi tetikledigini göreceginiz gibi, farkinda olunmayan bazi gerceklerin nasil da can yakici olabilecegine sahit olacaksiniz.

Ama en cok da olan klavye delikanlilarina olacak. Yorganimizin üstünde pike yaparak bizi rahatsiz eden karasineklerin kökünü kurutmak sizce ne derece mümkün