Rüzgari kokladi. Yüzüne kir cicekleri dökülür gibi oldu. Hizirla karsilasmak icin mükemmel bir gündü. Üc vakte kadar Kudüste olacakti. Kilometrelerce yol gidecekti. Daglar, denizler asacakti. Dünyanin en mutlu insani icinde gizli bir gurur hissetti. Bir Musa bir de oydu. Musadan sonra o. Yeryüzünde Hizirin pesine düsen baskasi var miydi Yoktu. Kimse onu aramaya cikmamisti. Neden Cünkü insanlar her seye yarim yamalak inaniyordu. Insanoglu, modernitenin pariltili vaatlerine kandikca kadim hikayelerine yabancilasti; kahramanlarini unuttukca yalnizlasti. Cagin demir kafesi icinde alelade bir cark dislisi olmayi kabullenen kalplerde inanc yeserebilir mi Hiziri görsek tanir miyiz mesela Dede Korkutun anlattigi hikayelere seksiz süphesiz inaniyor muyuz Demet Sahin, cagin kabulleriyle kistirildigimiz kapanlara centik atiyor öykülerinde. Diri bir Türkceyle, sik dokulu kurgulariyla, uzaklarda yakinlarda; gecmiste ya da gelecekte degil, simdi, bu zamanda baska bir ihtimalden söz ediyor Hizir Ihtimalinden.