Betty, her turbo-kapitalistin rüyasi olan bir toplumda yasayan, genc bir kadindir.
Bu distopik düzende, tükenmislik ve depresyon nedeniyle hastalik izni alanlari sayisi cig gibi artmis, ekonomi cökmeye baslamistir. Insanlar kendilerinin hasta oldugunu düsünmesin, üretimi asla birakmasin diye, hükümet, basarisizlik ve depresyonu ortadan kaldirmak amaciyla özel bir ofis kurmus, psikolojik hastaliklari tamamen yasaklamistir.

20li yaslarinin basindaki herkes gibi, güven ve sevgi arayan Betty, son zamanlarda biraz depresif oldugu tespit edilince, depresyona karsi asilama ve daha temiz, daha üretken bir zihin gelistirmek icin faaliyet gösteren büyük saglik ciftliklerinden birine gönderilir. Orada, bu cesur yeni dünyaya karsi yükselen bir hareketin üyesi olan Berina ile tanistiktan sonra Bettynin, dünyaya dair bildigini sandigi her sey altüst olur.

Isvecin dikkat ceken genc cizgi roman sanatcisi Bim Erikssonun distopyasinda, kaygi, hüzün ve derin düsüncelere dalmak kesinlikle yasak