O halde size bir masal anlatmama izin verin.
Gezgin, bogazini temizledikten sonra masali anlatma koyuldu.
Tuhafligiyla ünlü bir diyarda, benzersiz bir selale akarmis ve bu selalenin döküldügü yerde devasa
istiridyeler yasarmis. Her bir istiridyenin icinde muhtesem güzellikte inciler yatarmis. Ve rivayete göre bu inciler
topraga ekildiginde hizli bir sekilde filizlenmeye baslarmis. Filizlenip büyüyen inciler, gözle görülemeyen
yükseklikte agaclar yaratirmis. Bu agaclarin meyvesinden kim yerse, dilegi gercek olurmus. Cünkü her bir
istiridyenin yasamak istedigi bir hayal varmis ve istiridyeler tüm umutlarini inciye aktarirmis. Bir gün bulunacak
kadar sansli olan inciler yoluyla da bu hayaller gerceklesmeye baslarmis.
Iste yillar icinde Gezginin kulagina calinmis hikaye bu sekilde. Peki ya bu tuhaf yer gercekten de
anlatildigi gibi bir yer mi
Bu kitapta sihirbazdan devsirme bir gezgin; heykeltirastan dönme bir agackakan; anneden görme bir
asci, dogustan görmeme bir cöp satan; bu kitap haric her kitabi okumus bir kitap kurdu; cüce ve deli bir ihtiyar;
bir yagmur delisi; koca bir kral; daha da koca bir agac, tuhaf bir diyar, bircok hikaye ve ilk kitabi okuduysaniz
birkac ufak dokunus bulacaksiniz. Bu kitapta bulamayacaginiz seyler ise düz bir dag ve isimler olacak.