... Erkek düsmani degildi, tam tersine. Hic asksiz ve asiksiz kalmadi, en azindan benim onu tanidigim yillarda. O, Ispanyol macolariyla hemcinsleri adina dövüsüyordu. Ama her kadin icin degil. Müslüman ülkelerde yüksek egitim görmüs olmalarina karsin kendi istekleriyle örtünüp kapanan kadinlar hakkinda söyle diyordu Bilinclenmenin en kötü bicimi, bilinc bir baskinin savunuculuguna soyundugu zaman görülür. Bu noktada egitim, bir bilgi birikiminin sonucu degil; bir kimlik sorunundan kaynaklaniyor. Dikkat edersen, fanatizmi savunup tek basina sivrilen kadina rastlayamazsin. Onlar hep bir toplulugun parcasi olarak hareket ederler. Toplumda tek basina oynayacagi rolü üstlenemeyen kadin, kendisine uygun görülen baski aracina sahip cikarak rahatliyor. Dahil oldugu toplulugun savunmasini ve militanligini üstlenerek kendini cevreye daha kolay kabul ettirecegini düsünüyor. Bunlar kadin degil. Ögrenim dereceleri ne olursa olsun, bilincini toplumda tek basina ve özgürce üstlenmesi gereken islev icin kullanmayan kadin, kadin degildir. Hareket bicimi, kitle psikolojisi icinde incelenmelidir...